
Depresyon, yalnızca üzgün hissetmekten ibaret değildir. Günlük hayata dair ilginin azalması, yorgunluk, değersizlik hissi, suçluluk, konsantrasyon güçlüğü ve içsel bir boşluk duygusu depresyonun sık görülen belirtilerindendir. Ancak psikodinamik psikoterapi, bu belirtilerin altında yatan daha derin nedenlere ulaşmayı hedefler. Bu yaklaşıma göre depresyon, sadece bir ruh hali bozukluğu değil; bastırılmış duyguların, çözülmemiş içsel çatışmaların ve geçmiş deneyimlerin bugündeki yankısıdır.
Depresyon Neden Ortaya Çıkar?
Psikodinamik yaklaşıma göre depresyon, çoğunlukla şu içsel süreçlerle ilişkilidir:
- Bastırılmış öfke
- Kaybedilen nesneye (ilişkiye, role, kimliğe) yönelmiş yas ve özlem
- Kişinin kendi ihtiyaçlarını suçluluk duymadan ifade edememesi
- İçselleştirilmiş eleştirel ebeveyn figürü
- Sevgi ve kızgınlık gibi çelişkili duygular arasında sıkışma
- Kendilik değerinin dışsal onaylara bağlı hale gelmesi
Bu durumlar çoğu zaman bireyin farkında olmadığı bilinçdışı düzeyde işler. Depresyon ise, bu bastırılmış içeriklerin kişinin iç dünyasını tüketmeye başlamasıyla ortaya çıkar.
Psikodinamik Psikoterapide Depresyona Yaklaşım
- Semptom Değil, Anlam Önemlidir
Depresyon semptomları yüzeyde göründüğü kadar sade değildir. Terapide şu sorular gündeme gelir:
- Bu çökkünlük hissi ilk ne zaman başladı?
- Depresyon hangi kaybın yerini tutuyor olabilir?
- Hangi duygular bastırılıyor ya da kabul edilemiyor?
Terapist, semptomun altında yatan anlamı keşfetmek için danışanın duygusal anlatılarına odaklanır.
- İçselleştirilmiş Nesnelerle Yüzleşme
Psikodinamik kuram, bireyin çocukluk dönemindeki bakım veren figürlerle kurduğu ilişkilerin, bugünkü benlik algısını şekillendirdiğini savunur. Eğer birey, değersiz, eleştirilen ya da terk edilen bir çocukluk geçirmişse, bu içselleştirilmiş figürler kişinin kendiyle ilişkisine yansır. Depresyon sıklıkla, bu iç sesin yıkıcı hale gelmesiyle ortaya çıkar. Terapide bu içselleştirilmiş sesler tanınır, sorgulanır ve yeniden yapılandırılır.
- Bastırılmış Öfke ve Yas Çalışılır
Depresyonun temelinde çoğu zaman ifade edilemeyen öfke ya da yaşanamamış yas süreci vardır. Terapide kişi, bu bastırılmış duygularla güvenli bir ortamda yüzleşebilir.
- Terapötik İlişkiyle Onarım
Psikodinamik terapi, sadece konuşmaya dayalı bir teknik değildir; aynı zamanda ilişkiseldir. Terapist ile kurulan güvenli bağ, kişinin geçmişte deneyimleyemediği “görülme, anlaşılma, kabul edilme” duygularını deneyimlemesine olanak tanır. Bu da kişinin benlik değerini yeniden inşa etmesinde çok kıymetlidir.
Depresyonu Anlamak, Kendini Anlamaktır
Psikodinamik terapi depresyonu bir “bozukluk”tan çok, bir “mesaj” olarak görür. Bu mesaj, kişinin iç dünyasındaki ihmal edilmiş yönlerden, ifade bulamamış duygulardan ve görülmeyi bekleyen parçalardan gelir. Depresyonun iyileşme süreci, bu mesajı anlamakla başlar. Bastırılan duyguların görünür kılınması, içsel çatışmaların fark edilmesi ve benliğe yeniden temas edilmesiyle kişi, zamanla kendi gücünü ve duygusal kapasitesini yeniden keşfeder.
Sonuç: Depresyon Bir Duraktır, Çıkmaz Değil
Depresyon sizi yavaşlatabilir, ama durduğunuz yer bir son değil; belki de kendinize en çok yaklaşabileceğiniz noktadır. Psikodinamik terapi, bu durakta yanınızda durarak duygularınızı anlamanıza, kendinize yeniden bağlanmanıza yardımcı olur.
Eğer siz de kendinizi tükenmiş, değersiz ya da duygusal olarak donmuş hissediyorsanız; bu duyguların size ne anlatmaya çalıştığını birlikte keşfedebiliriz.